Aria Carsons, haylaz bir yanı olan ateşli bir kızıl saçlı, alışveriş merkezinde hırsızlık yaparken sıkı bir memur tarafından yakalandığında yapışkan bir durumda buluyor. Memur, kitabı ona atmak yerine meseleleri kendi ellerine almaya karar veriyor. Aria'yı dua için değil, sadece derin bir sakso için dizlerine zorluyor, bu da tamamen tatmin olmuş bir hale getiriyor. Masasının üzerinde onu eğirken iyilik alışverişi devam ediyor, otoritesi korkutucu olmaktan çok tahrik edici hale geliyor. Onu arkadan aldığında güç oyunu kızışıyor, vücutları hacimli konuşan bir ritimde hareket ediyor. Bu sadece hızlı bir şey değil, Aria'nın nefessiz kaldığı ve memurun sırıttığı tam bir kabarık, sert bir karşılaşma. Doğru ve yanlış bulanıkların arasındaki çizgi, arzularının derinliklerine daldıkça, memurlar telefon denemelerini böldüğünde sona eren heyecan verici bir yolculuk. Ama yasak karşılaşmalarının anısı, iki olası arkadaş arasında paylaşılan bir sır.